Utangaç testisler her zaman masum seyirli değildir, uygun şekilde takip edilmesi gereklidir,

Testisler doğumdan önce karın içinde yer alan ve doğuma yakın bir zamanda ya da ondan hemen sonra “aşağı doğru inen” organlardır. Eğer bir testis, bebek 8-10 aylık olduğunda sürekli olarak kasık bölgesindeyse, daha fazla beklenmez ve tedavi planlanır. 2-3 yaşına kadar bekleme yaklaşımı günümüzde geçerli değildir.

Eğer testis sabit bir yerde durmuyor ve farklı yerlerde ele geliyorsa, hareketli bir testis sözkonusudur. Bu durumda başvurduğunuz doktorlar testisi nerede görüyorsa ona göre bir öneride bulunuyor olabilir; ameliyat gereklidir ya da değildir şeklinde çelişkili sözler duyuyor olabilirsiniz. Bu çelişkinin temel nedeni şudur: Hareketli testislerin ortalama 1/3’ü bir süre sonra skrotuma yerleşip, bir daha yukarı çıkmaz. 1/3’ü kasık bölgesine çıkıp, zamanın çoğunu ya da tamamını orada geçirir ve hasarlanır. 1/3’ü ise daha ileri yaşlara kadar inip çıkmaya devam eder. İleri yaşlara kadar inip çıkan testislerde gerçek bir hasarlanma olup olmadığı bilinmemektedir; ancak, infertilite kliniklerine başvuran retraktil testisli infertil/subfertil erkeklere orşiopeksi yapıldığında, bazı sperm bulgularında düzelme saptandığı bilgileri de literatürde mevcuttur.

Aslında bu konuda kesin kanıtların desteklediği bir bilgi yok. Bebeklik çağından başlayıp yetişkinliğe kadar izlenen ve kısırlık gelişip gelişmediği araştırılan hiçbir retraktil testisli olgu serisi yoktur. Literatürdeki tüm yayınlar, en fazla birkaç yıllık takip sonuçlarını bildirmişlerdir; bu sonuçlar da, baba olma durumu vs değil, takip sonundaki testis hacmi ve yeri gibi bilgilerden ibarettir. Hatta literatürdeki utangaç testis tanımları bile tutarlılık göstermiyor. Mesela kimileri, skrotuma çekilince birkaç saniye orada kalan, kimileri birkaç dakika orada kalııp yukarı çıkan testisi retraktil testis olarak tanımlamaktadır. Halbuki skrotumda kalma sürelerine göre çocukları yetişkinliklerine kadar izleyip de, bunların hangisinin zararlı hangisinin zararsız olduğunu araştıran hiç yayın yoktur. Daha tanımı konusunda bile fikirbirliğinin bulunmadığı bu alanda kesin yargılarla konuşup karar vermek hatalara yol açabilir. Bu nedenle aşağıda listelediğim temel bilgilere dayanarak bulduğum çözüm ve bu konudaki yaklaşımım şöyledir:

  • Sıcaklık testise hasar verir.
  • Testis vücuttan daha serin bir yerde (skrotumda) durmalıdır.
  • Kasık bölgesi testis için olması gerekenden daha sıcaktır.
  • Testisin sürekli ya da çoğunlukla bu sıcak bölgede olduğu tespit ediliyorsa, hasarlanma ihtimali var demektir (Gerek sıcaklık nedeniyle, gerekse iniş çıkışlar sırasında olabilecek bir torsiyon nedeniyle).

EVDE TAKİP YÖNTEMİ

Uzman bir kişi tarafından testisin nasıl kontrol edileceği aileye öğretilmelidir.

Aile, doğru bir muayene ile testislerin ikisini birden gözle değil elle muayene ederek takip etmelidir. Bu muayene sıcak banyo ortamında değil, normal oda sıcaklığında ve tercihan farklı pozisyonlarda (ayakta, yatarken, uyurken vs) yapılmalıdır. Sol elinizle kasığa bastırırken, sağ elinizle torbanın içindeki testisi hissetmeye çalışmalısınız. Elleriniz soğuk ya da ıslak olmamalıdır. Testisin bulunması gereken yer, skrotum (torba) denen, penis alt kısmındaki, daha koyu renkli ve kırışık derili kısımdır. Bu torbanın içinde olmak kaydıyla testis, torbanın alt, orta ya da üst kısmında bulunabilir. Sağ elinizi ilk dokundurduğunuzda testis torbanın sınırları içindeyse, bu muayene sonucunu “testis aşağıda” olarak işaretlemelisiniz. Testisi ilk fark ettiğiniz yeri not etmelisiniz; yani kasıktan sağarak indirdiğinizde bu muayene sonucunu “aşağıda değil” olarak işaretlemelisiniz.

Aile hafızasına güvenmemeli, testisin pozisyonunu bir kağıda not etmeli ve kontrole giderken bu kağıdı doktoruna göstermelidir.

Evde takibin amacı, testisin vaktinin çoğunluğunu aslında nerede geçirdiğini anlamak için istatistiksel bir bilgi elde etmektir. Böylece, bir hekimin tek seferde yaptığı muayeneye göre daha güvenilir bir bilgi elde edilmiş olacağını düşünüyorum. Unutulmamalıdır ki, bu takibin sonucunda elde edilecek olan “testis %… oranında aşağıdaydı” bilgisi kesin ve net sınırlarla ameliyat gerekliliğini ortaya koyamaz. Ancak aile ve hekimin daha rahat karar vermesine yardımcı olur. Peki ne kadar süreyle evde gözlem yapılacak? Bunun da kesin sınırları olmamakla birlikte, 1-2 aylık bir gözlemin, karar vermeye yardımcı olacağını düşünmekteyim.

Başka bazı bulgular da ameliyata karar vermede kullanılmaktadır. Utangaç testisin hacmi diğerinden küçükse, o taraf skrotum gelişmemişse, o tarafta fıtık varsa, ameliyata daha yakın durulmaktadır. Yine bazı meslekdaşlarım, testisi skrotuma çektiklerinde ellerine yansıyan hisse göre de karar vermektedir: Lastik esnekliğinde olanları izlemek, ip gerginliğinde olanları ameliyat etmek gibi..

Banyoda ve bebek ateşliyken yapılan muayenede testis aşağıda bulunuyorsa bu, tamamen zararsız bir duruma mı işarettir? Eğer ateşli olmadığı ve banyo dışında kalan zamanının çoğunu kasıkta geçiriyorsa, hayır. Çünkü, %50’den fazla zamanını kasıkta geçiren testislerden alınan biyopsilerde, gerçek inmemiş testise benzer bulgular saptanmıştır. O nedenle, sadece banyo ve ateşli olma zamanlarındaki gözlemler gerçek durumu yansıtmıyor olabilir, diğer zamanlarda da gözlem yapmak gerekir.

Hareketli olup da, ameliyatla torbanın içine sabitleme yapılmasına gerek görülmeyen testisler, zaman içinde daha sık şekilde ya da kalıcı olarak yukarıya çıkabileceğinden, en az buluğ çağına kadar, düzenli aralıklarla takip edilmelidir. Bu tür testisleri görür görmez ameliyat önermek hata olabileceği gibi, “retraktil (utangaç) testisin hiçbir zararı olmaz” demek de büyük bir yanlıştır. Kararı çok da uzun olmayan bir zaman yaymak, aileyi de muayenenin bir parçası yapmak doğru bir yaklaşım olacaktır.